İnsülin direnci, kişilerin diyabet, hipertansiyon, kalp ve damar hastalıklarına karşı potansiyel risk taşıması anlamına gelir. İnsülin direnci, kişilerin yorgunluk hissetmesine, terlemesine, gut krizlerine girmesine ve karaciğerin yağlanmasına neden olan tehlikeli bir sorundur. Bir kişide genetik olarak insülin direnci varsa, aldığı fazla kiloların oranında insülin direnci de artar. Kilo vermesi oranında da düşer. İnsülin direncini kırmak için kişinin kilosunun %10 kadarını vermesi gerekir. İnsülin direnci genetik olarak kişileri etkilediği için, bundan tamamen kurtulmak mümkün olmaz. Ancak insülin direncini kontrol altına alabilirsiniz. İnsülin Direnci Belirtileri Nelerdir? İnsülin direncinin ortaya çıkışı kişideki metabolik bozukluğu gösterir ve bu süreç pankreas tarafından başlatılır. Pankreasta üretilen insülinin aşırı miktarda olmasıyla kandaki insülinin aşırı derecede artmasıyla süreç işlemeye başlar. Bununla beraber hücre seviyesinde insülin duyarsızlığı oluşur ve sonuçta kan şekerinde iniş çıkışlar olur. Bu durum şeker hastalığının oluşmasına zemin hazırlar. Kan şekeri önce düşer, sonradan yükselir. İnsülin direnci kişileri şeker hastalığına giden kapıyı aralar. İnsülin direnci nedeniyle oluşan belirtiler her aşamada farklı olabilir. Ancak insülin direnci oluştuğunu gösterir ilk belirtiler aşağıdaki gibidir:
İnsülin direncinin belirtileri sadece bunlar değildir. Ayrıca aşağıdaki belirtiler de insülin direncini gösterebilir: Ciltte Lekelenme: Ciltte koyulaşma ve aynı zamanda cildin yumuşak bir hale gelerek hastalık derecesinde incelmesi. Bu sorunlar en fazla kasıkta, koltuk altında, boyun ve eklemlerin iç tarafında etkili olur. Pankreasın salgıladığı insüline yanıt vermeyenlerde cilt problemleri ortaya çıkar. Kilo Artması ve Kilo Vermede Zorluk: İnsülin direnci olanlarda beslenmede herhangi bir değişim olmamasına rağmen, vücutta kilo artışı olur ve kilo vermede zorluk çekilir. İnsülin üretiminin artması yağ dokusunun birikmesine neden olur, bu yüzden kişiler daha hızlı kilo alırlar ve kiloyu vermekte zorlanırlar. Aşırı Tüylenme ve Adet Düzensizliği: Kadınlarda adet düzensizliği veya adet görmeme durumu varsa mutlaka insülin direnci açısından bir değerlendirme yapılmalıdır. Üreme çağındaki kadınlarda polikistik over ve beraberinde insülin direnci olduğunda, adet düzensizliği, kilo artışı gibi önemli sorunlar ortaya çıkabilir. Tüylenme artışı da meydana gelir, özellikle değişik yerlerde tüylenme olabilir. Yağlanmış Karaciğer: İnsülin direnci olan kişilerde karaciğerde yağlanmaya sık rastlanır. Bu durum karaciğerin iltihaplanmasına yol açabilir. Açlık Atakları: İnsülin direnci olanlarda tatlı, şekerli, unlu gibi bazı gıdalara karşı düşkünlük ve yeme krizleri ortaya çıkar. Sık ve hızlı yeme alışkanlığı meydana gelir. İnsülin Direnci Bakımından Risk Altındakiler Kimlerdir? İnsülin direnci bakımından risk grubunda olanlar aşağıda sıralanmıştır:
İnsülin Direnci Tanısı Nasıl Yapılır? İnsülin direnci tanısında öncelikle açlık ve tokluk kan şekeri seviyelerinin araştırılması gerekir. Ayrıca kolesterol, ürik asit, hs CRP, HbA1c değerlerinin de araştırılması gereklidir. Bu tetkiklere karaciğer fonksiyon testleri, karaciğer ultrasonografisi, mikro albümin değerlendirmesi ve D vitamini incelemesi de dahil edilmelidir. İnsülin Direnci Tedavi Edilir mi? İnsülin direnci tam olarak tedavi edilebilen bir sorun değildir. Ancak bu sorun yönetilebilir yani kontrol altında tutulabilir. Beslenme düzeninizi değiştirerek, bunu bir yaşam tarzı olarak benimserseniz ve egzersiz yapmayı ihmal etmezseniz insülin direncini kontrol edebilirsiniz. Gerekirse açlık şekerini kontrol altına alacak ilaç kullanımı da yapılabilir. Ancak diğer önlemler alınmazsa, insülin direncine pek faydası olmaz. |