Vücudumuzun enerjiye ihtiyacı vardır ve bu enerjiyi temel besin öğeleri olan yağ, karbonhidrat ve proteinden sağlar. Bu besin öğeleri, emilimlerini glikoz adı verilen basit şekerlerden sağlarlar. Glikoz, vücudun tüm organları, özellikle de beynimiz için önemli bir besin kaynağıdır ve hücreler bu glikozu pankreasın salgıladığı insülin hormonunun yardımıyla kullanır.

Eğer bu mükemmel işleyişte bir bozulma olursa, şeker hastalığı diğer adıyla diyabet ortaya çıkar. Şeker hastası olan kişinin yediği besinler glikozu kullanamaz ve bu durumda kişinin kan şekeri yükselir. Bu durumda akıllarda "Şeker kaç olunca insülin kullanılır?" sorusu oluşur.

Açlık kan şekeri önceden 126'nın üzerinde, tokken 200'ün üzerinde iken kişi şeker hastası sayılıyordu. Günümüzde ise bu durum biraz daha farklı; açken kan şekeri 110'un üzerinde, tokken de 140'ın üzerinde ise bu kişinin risk altında olduğunu gösterir. Bazı şeker hastaları insülin kullanmak zorunda kalır. İnsülin kullanmaktaki amaç ise kan şekerini olması gereken değerlere taşımaktır. İnsüline Tip 1 Diyabet hastası dediğimiz kişiler ihtiyaç duyar. Bu şeker hastalarının pankreasları insülin üretemez ya da çok az üretir. Bu nedenle kendileri dışarıdan şırınga yoluyla vücutlarına insülin alırlar.

Açlık insülini 10'dan fazla, tokluk insülini de 40'tan fazla ise bu kişide "insülin direnci" var demektir. Normalde olması gereken değerler ise açlık insülini 5'in altında, tokluk insülini de 30'un altında olmalıdır. Açlık kan şekeri 8 saatlik açlık sonrası yapılan bir ölçümdür. Tokluk kan şekeri ise gerekli olan karbonhidrat alımı yapıldıktan sonra ölçülür. Açlık ve tokluk kan şekeri normal seviyelerin yukarısında çıkar ise bu kişiye şeker hastası tanısı konur ve insülin kullandırılır.

İnsülin kullanımı, kan şekerini kontrol altında tutmak için hayati önem taşır. Özellikle Tip 1 Diyabet hastalarında pankreas insülin üretemez veya çok az üretir. Bu yüzden, dışarıdan insülin almak zorunludur. İnsülin kullanımı, doğru zamanda ve doğru dozlarda yapılmalıdır.

İnsülin direnci, vücudun ürettiği insülini etkili bir şekilde kullanamaması durumudur. İnsülin direnci olan kişilerde, hücreler insüline gerektiği gibi yanıt vermez. Bu durumda, kan şekeri seviyeleri yüksek kalır ve pankreas daha fazla insülin üretir. İnsülin direncini azaltmak için yaşam tarzı değişiklikleri, diyet ve egzersiz önerilir. İlaç tedavisi de gerekebilir.

İnsülin kullanımı ve kan şekeri kontrolü, diyabet yönetiminin temel taşlarından biridir. Düzenli doktor kontrolleri, doğru beslenme ve egzersiz, diyabet yönetiminde büyük önem taşır. Kan şekeri seviyelerinin düzenli olarak izlenmesi, komplikasyonların önlenmesine yardımcı olabilir.