Şeker hastalığı, pankreasın yeterli insülin üretememesi veya üretilen insülinin etkin bir şekilde kullanılamaması durumunda ortaya çıkar. İnsülin, kan şekerini düzenleyen ve vücudun enerji ihtiyacını karşılayan hayati bir hormondur.

Pankreas iki farklı şekilde insülin salgılar:

Tip 1 şeker hastaları mutlaka insülin kullanmalıdırlar. Diğer şeker hastaları ise yapılan tedavilere cevap alınamadığı durumlarda insülin kullanır. Böyle bir durumda hastanın doktora gidip gerekli tetkiklerini yaptırması ve insülin kullanılıp kullanılmayacağına doktorun karar vermesi gerekmektedir.

Her iki tip şeker hastalığında da ya insülin hormonu tamamen üretilmediği için dışarıdan insüline ihtiyaç duyulur ya da üretilen insülin etkin bir şekilde kullanılamadığı için kan şekeri düzeyini ayarlamak amacıyla insüline bağımlı olunur. Tip 2 şeker hastalarında pankreas başlangıçta normal insülin salgılar; ancak yıllar geçtikçe insülin direnci oluşarak pankreas daha fazla çalışıp yorulur. Pankreasta insülin salgılayan beta hücreleri aşırı yorgunluktan dolayı çalışamaz hale gelir ve tükenir.

Erken dönemde insülin kullanmamak hastalığın ilerlemesine neden olabilir. Bu şekilde pankreas organı daha fazla korunmuş olur. Şeker hastalığı teşhisi yeni konmuş ve insülin başlanmamış ise doktorla birlikte tedavi kararı almalı ve insülin kullanılıp kullanılmaması konusunda fikirlerinizi belirterek tedaviye başlamalısınız.

Şeker hastalığında kanda yeterince şeker vardır, hatta yüksektir; ancak hücreler bu şekeri kullanamadıkları için şeker açlığı hisseder. Bu işlemi insülin hormonunun yardımı sayesinde yapar. İnsülin hormonu, hücrenin ihtiyaç duyduğu şekeri içeriye almasını sağlayan bir anahtar gibi çalışır. Günümüzde kullanılan insülin genetik mühendislik yöntemleriyle elde edilir. Bu insülinler laboratuvar koşullarında özel olarak üretilir.

İnsülin tedavisinin dikkatli ve düzenli bir şekilde yapılması, şeker hastalarının yaşam kalitesini artırır ve hastalığın komplikasyonlarını önler. Bu nedenle, hastaların doktorlarıyla sürekli iletişim halinde olmaları ve tedavi planlarına sadık kalmaları büyük önem taşır.